Beste : Sadettin Kaynak
Güfte : Vecdi Bingöl
Makam : Hicaz
Usûl : Düyek
Enginde yavaÅŸ yavaÅŸ, yavaÅŸ yavaÅŸ
Günün minesi soldu, soldu
Derdim bana arkadaÅŸ
Bu gün de akşam oldu
Gölgeler indi suya
Kuşlar vardı uykuya
Gurbeti duya duya
Bu gün de akşam oldu
Su yürür fısıldaşır
Gider yâre ulaşır
Yolcu yolda yaraşır
Bu gün de akşam oldu
SADETTİN KAYNAK (1895 – 1961)
Sadettin Kaynak, 1895 yılında Fatih Câmii hocalarından Ali Alaeddin Efendi’nin oÄŸlu olarak İstanbul’da dünyaya geldi. Annesi Havva Hanımdır. İlk zamanlarında Hâfız Sâdeddin Bey olarak tanınmıştır. BulunduÄŸu semtte ilk ve orta öğrenimini tamamladıktan sonra ilâhiyat fakültesinden mezun oldu.
Balkan Savaşı’nın çıktığı yıllarda (1912) “İlâhiyat Zabiti” olarak askerlik görevini yapmak üzere Diyarbakır’a gönderildi. Bu münasebetle Elazığ, Harput, Malatya, Mardin gibi illerimizi dolaÅŸtı. İstanbul’a döndükten sonra çalışmalarını kiÅŸisel çabası ile sürdürdü. Cumhuriyet’in kuruluÅŸundan sonra o yıllarda adını duyurmuÅŸ bir sanatkâr olarak birkaç kez Çankaya Köşkü’ne çaÄŸrıldı. Atatürk’ün emri ile Kur’an-ı Kerîm’in savaÅŸla ilgili âyetleri üzerine ordu komutanlarına konferans verdi.
1926 yılında plâk doldurmak üzere Berlin’e, çeÅŸitli tarihlerde Viyana, Paris ve Milano’ya gitti. Türkiye’de de plak doldurdu. 1953 yılında Sultanahmed Câmii ikinci imamlığına tayin edilmiÅŸti. Beyin kanamasına baÄŸlı olarak 1955’de sol tarafına felç geldi. Son yıllarını Kadıköy KoÅŸuyolu’nda bulunan iki katlı evinde hasta olarak geçirdi. Bu sıralarda nota defterini her mûsıkî severin yararlanmasına açmıştı. Mûsıkîşinas dost ve arkadaÅŸlarının ziyaretinden memnun olur, en yakın arkadaÅŸlarının aramamasından yakınırdı. Hastalığı ağırlaşınca HaydarpaÅŸa Numûne Hastahanesi’ne kaldırıldı. 3 Åžubat 1961’de burada öldü. 4 Åžubat 1961 Cumartesi günü Nuruosmaniye Câmii’nde kılınan cenaze namazından sonra, tekbir ve ilâhilerle Topkapı Merkezefendi Mezarlığı’nda topraÄŸa verildi.
Sadettin Kaynak, halk mûsıkîmizin geleneksel şekillerini, sanat műsıkîmizin duyuş ve anlayışı ile yorumlayan bir sanatkâr olarak dikkati çeker. Bestekârlık geleneklerimize bağlı olarak büyük ve küçük formlarda eserler veren büyük bir bestekârdır.